KIRSAL YAŞAM VE YAPILAR - EĞİTİM VE PLANLAMA
Geçen haftaki iş yoğunluğum ve sonrasındaki
savsaklamam yüzünden bir hafta ara vermek zorunda kaldım. Sanırım gece
yarılarına kadar iş yetiştirme kredimi İstanbul’da tüketmişim. Hava kararınca
artık dayanamıyor kısa süre sonra uykuya dalıyorum. Bu arada aslında biraz da
iyi oldu çünkü aklımda arazi keşifleri ile alakalı bir yazı yazmak varken,
geçen süredeki gelişmeler yazımın konusunu değiştirmeme sebep oldu. Konumuzun
eğitimler olması gerektiğini düşündüm. Hatta ben düşünmedim. Bu konuyu sanal
ortamda tartışmaya başladık. Anladım ki bir sorunumuz var. Okurlarımdan bir
çoğu benden bir eğitim istemekte, hatta baharda verilecek eğitimler için
şimdiden kayıt yaptırmak istemekteler. Öncelikle henüz böyle bir planımız yok.
Yani bizim buralarda işler çok yavaş ilerliyor ve bizim de bu gidişten bir
şikayetimiz yok. Umarım yetişebilir ve bir çalışma başlatabiliriz.
Ama söz konusu eğitim olduğunda, özellikle
kırsal yaşam ile alakalı eğitimler, durum biraz karışık. Ben kişisel olarak
alınan tüm eğitimlerin katılımcıları motive ettiğini düşünüyorum. Kurulu
sistemler, tarım, inşaat ve diğer konularda anlatılan ilginç bilgiler, biraz
uygulama, biraz teori, muhtemelen nereden eğitim alırsanız alın motive olacak
ve çok eğleneceksiniz. Buraya kadar her şey güzel, peki bu eğitimi nerede
kullanacaksınız. İşte bu önemli bir soru. Hiç bir 15 günlük eğitim hiç kimseyi
konunun hakimi, ustası, yöneticisi ve diğer büyük şeyleri yapmaz. Şanslıysanız
konuya doğru bir giriş yaparsınız ve en fazla çırak olursunuz. Bundan daha
fazla bir beklenti, hem sizi hayal kırıklığına uğratır, hem de eğiticiye fazla
sorumluluk yükler. Gerek yok. Benim tavsiyem kurslardan ve atölyelerden önce
bolca ev ödevi yapmak. Konuya ne kadar hazır hissederseniz yolunuzu o kadar
kısaltırsınız. Çok iyi birer araştırmacı olmanız gerektiğini unutmamalısınız.
Öyle ki araştırmak bir takıntı haline gelmeli neredeyse, eğitmeni, eğitimi,
malzemeyi, araziyi, işi, ülkeyi ...
Toprak üzerine bir sistem kurmanın bir çok aşaması
vardır. Hafta sonu kaçamakları ile bir kaç arkadaş sayesinde bir toprak alınmış
olabilir. İş bundan sonra başlar. İmkanınız var ise kırsalda yaşayan bolca dost
edinmeli ve onlar ile birlikte çalışmalısınız. Ne işleri varsa seçmeden yardım
edin. Bolca gönüllü işler yapın. Toprakla tanışmak uzun süren bir ilişki
gerektiriyor. Evinizin yerini belirlemeden önce araziyi iyi tanıyın. Hemen bir
su kuyusu kazdırmak, bir sarnıç inşa etmek, manzaranın tam karşısına kocaman
pencereler planlamak genellikle büyük hatalardır. Tüm dünyada kurulmuş olan ve
ücretsiz paylaşılan çiftlik planları üzerinde biraz vakit geçirin. Yine
internette bir sürü ev planı var, bu planların size göre olanlarının çıktısını
alın ve üzerinde çalışın. İlk etapta köpekti, kediydi, uzak durun. Kümesi planlayın
ama tavuk da almayın. Çok bir inşaat işi istiyorsanız arazinin çevresini çitle
çevirin. Böylelikle her köşesini gezmiş olursunuz. Özellikle büyük arazileri
olan bir çok tanıdığım arazilerini dolaşmamışlardı bile. Toprak yapısı değişkendir,
arazi gizli eğimlere sahip olabilir, yağmur mevsimleri araziyi tanımak için iyi
dönemlerdir. Su tahliyesi, balçıklaşma hep yağmur dönemi kendini belli eder.
Kırağı ve don takibi için arazide soğuk mevsimlerde kamp atmayı yada sabah
güneşle beraber arazide olmayı planlamalısınız. Sabah güneşinin nereye düştüğü,
gölgede kalan kısmın hangi saatlere kadar buzla kaplı kaldığı önemlidir.
İnşaatlar genellikle yazın başlar ve biterler. Evi don hattında bir yere
koyarsanız, kışın açısını değiştiren güneş buz tutmuş duvarlara en erken
öğleden sonra saat: 13-14 sularında ışınlarını ulaştırabilecektir. Rüzgar yine başka bir etken. Rüzgardan
korunmak için kuytu bir köşeye kurduğunuz yuvanız yazın hamam gibi olacak, yaz
akşamları sivrisinekten geçilmeyecektir. Kış fırtınalarını da hesaba katmanız
önemli. Çiçekler samimi olan dostları böcekler ile birlikte yaşarlar.
Ekeceğiniz her bitkinin bir talibi ve bir sevmeyeni vardır. Renkleri ve
güzelliklerinin yanında bu konuyu hesaba katmak önemlidir. Çok güzel bir gül
bahçesi, yaprak bitleri içinde emin olun çok güzeldir. Üstelik her bitkinin
toprağa kattıkları ve aldıkları da diğer bir konu.
Şimdi tüm
bunları haftasonu buluşmaları, 7 ila 14 günlük eğitim ve seminerler ile
öğrenmek ne kadar mümkün? Bırakalım iyi eğitmen ve eğitim arayışını sadece
zaman planlaması yapsak aylar süren bir koşturmacadan bahsediyoruz şu anda. Bir
yandan permakültür, diğer yandan marangozluk, biraz mimarlık, biraz çobanlık,
az biraz tasarım, demir ustalığı, şantiye şefliği ya da en basiti müteahhitlik.
İşte bu uzun sürecin tamamını ulaşabildiğiniz eğitimler ile tamamlamaya
çalışırsanız, profesyonel bir öğrenciliğe ilk adımı atmış olursunuz. Şehir
şehir dolaşıp eğitim almak uzun yıllar süren güzel bir uğraşı olabilir. Çok
güzel eğitimler var önünüzde ki 5-10 yılı keyifli geçirebilir hatta çivi bile
çakmadan usta öğretici olabilirsiniz. Yada eline çapayı almamış iyi bir
bahçıvan. Bunlar izine az rastlanılır şeyler değil bu arada.
Tavsiyem kırsalda yaşamanın doğasını
keşfedebileceğiniz organizasyon yada eğitimler ile bu işe başlamak. Doğanın,
insanın, bitkinin ya da adı her ne ise, temel mantığı kavramak büyük yol almak
demektir. Bolca araştırma ve kendinize hazırlayacağınız ev ödevleri zamanı
kısaltmanıza ve sınırlarınızı keşfetmenize daha çok fayda sağlayacaklardır.
Küçük bir örnekle benim atölyeme geldiğinizde işlerin çok kolay bir şekilde
hallolduğunu görürsünüz. Hamur kadar yumuşak demirler kolayca dövülür,
profiller birbirine sanki yapıştırılır, ağaçlar pürüzsüz kesilir, çiviler
çatlatmaz, takımlar körlenmez, üstelik ufak bir alanda.
Bu ancak yanıltıcı, fazla güven verici,
gereksiz heyecanlandırıcı bir ziyaret olur. Normalde hiç bir iş o kadar kolay
olmaz. Birileri 50 metrekare kulübeyi bir hafta da inşa edebilir ama bu bir
kriter değildir. Ve bu işler de öyle 5-10 günlük animasyonlar ile öğretilemez,
tanıştırılır. Tanışmak, gidilmesi gereken yolu görmektir. O yolda yarışmaya
çalışmak, seyahate çıkmak demek değildir. Üniversite yıllarında bir tırmanışa
yada keşfe gitmeden önce haftalarca rotayı çalışır, haritalarını bulur, daha
önce gitmiş kim var ise oturup kafa patlatırdık.
Asistanlarım, stajyerlerim ve elini kalem ve
çekiçle birleştirmek isteyen tüm tanıdıklarıma ilk önerim bir defter ve bolca
kalem sahibi olmalarıdır. Renkli kalem ve beyaz sayfaları yanınızdan ayırmayın.
Aklınıza gelenleri mutlaka not edin ve çizin. Öyle kıytırık cep defterlerinden
bahsetmiyorum. Bu işi ciddiye alın. İlk aletiniz kalem ve defter olmalıdır. Ne
ektiğinizin, ne beslediğinizin, ne inşa edecek olduğunuzun bir önemi gerçekten
yok. Kırsalda yaşam güdüsü, bir serüven arzusudur ve serüvenler deftersiz
yaşanmaz, anlatılmaz ve aktarılmazlar. Defterler bittikçe, maceranız
ilerleyecektir.
19/11/2016 Tarihinde Yeşil Gazete Haftasonu
ekinde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder