KIRSAL YAŞAM VE YAPILAR - YURT YAPIMI ZEMİNLER.
Bu yazının konusu yurtlar. İsmi çok manalı
gelmiştir her zaman. Şu sıralar ise daha bir manalı geliyor aslında. Birde
zemin hazırlıklarının kısa sürmesi, taşınıp başka bir yerlere kuruluyor olması gerçekten
cazip. Geçtiğimiz yıl tanıdığım iki kişinin arazisi çeşitli sebeplerden
istimlak edildi, bir arkadaşımın komşusu değişti ve yeni gelen kişi ilaç
kullanmaya başladı. Ufak bir arazi ile başlangıç yapmaya kalkışan kırsal
göçmenler fiyatların bir yılda fazla artması sonucu topraklarını
büyültemiyorlar ve yetersiz alanda hayallerinden bekli de vazgeçmek zorundalar,
bir de çok önemli bir olay oldu İmece Evi yandı. Yılların emeği, uğraşısı tüm
engellere ve zorluklara rağmen başarılmış bir ev kış günü yandı gitti. Haberi
öğrendiğim günden beri düşündükçe inanamıyorum, hepimiz benzer süreçlerden
geçerek taşı taş üstüne koyarak, elimizde bir keser hayallerimiz uğruna
yıllarca çiv çakıp toprak kazıyoruz, yağmur çamur demeden, soğuğa aldırış
etmeden, çocuğumuzla, eşimizle dostlarımızla bir mücadele içindeyiz, üstelik
tüm haksızlıklara, karşı çıkışlara rağmen. Gerçekten inanmak istemiyorum böyle
bir yangına, fakat ne yazık ki oldu işte. Umarım tüm yaralar en kısa zamanda
sarılabilir. Daha detaylı bir bilgi ve destek için aşağıda linki paylaşıyorum
Hal böyle olunca aklıma çok masraf yapmadan ve
tüm olumsuzlukların arasında boğulmadan, taşınabilir sistemler kurmanın daha
doğru olacağına inanmaya başlıyor insan. Yurtlar bu gibi durumlar için gayet
ideal çadırla aslında. Uzun süreli konaklamaya müsait, dört mevsim konforlu bir
yaşam sunan yüzyıllar boyunca test edilmiş başarılı yapılar. Yalnız Orta Asya
kökenli yurtların Anadolu’ya uyarlanması gerekiyor. Bir tanım yapmamız
gerekirse daire formunda inşa edilen kubbe çatılara sahip ahşap iskelet sistemi
üzerine kıy yada keçe kaplanmış çadırlar bunlar. Zeminleri su basması ve nem
sorununu çözmek için yerden yükseltilen, ahşap tabakalar olabildiği gibi yığma
taşlarda olabiliyor. Kaldırabileceğiniz kadar büyük taşları olabildiğince
nizamlı bir şekilde toprağa döşüyorsunuz, mümkünse yağışların olduğu toprağın
balçıklaştığı zamanlarda bu işlemi yapın. İş zor olacaktır ama taşlar zemine
güzelce batarak oturmalarını tamamlayacaklardır. Sonrasında sürpriz ile
karşılaşmazsınız. Sonra kalan boşlukları dere çakılı, kum ve toprak karışımı
ile bir kat kapatıyoruz, farklı
boyutlardaki taşlar ile yaklaşık tüm zemini aynı seviyeye getirmemiz gerekiyor.
Sonrasında ise bol çakıl, biraz üstünde tepinmek, yağmurun yağması, biraz
toprak, biraz üstünde tepinmek, yağmurun yağması gibi bir sıralamayı takip
edeceksiniz. Tanıdık traktörü olan bir köylü arkadaşınız var ise koca taşları
attığınızda üzerinde biraz traktörle gezmesini rica edin. Bu işlem taşların
kaymasına ve bozulmasına sebep olacak ama, çamurun içine taşları öyle bir
batıracak ki o taşlar bir daha hareket etmeyecek. Tüm bu süreci hızlandırmak
istiyorsanız mevsimleri beklemek yerine uygun kıvama ulaşıncaya kadar toprağı
sulamanız gerekiyor.
Başlangıç için bir tanker su yeterli olacaktır. Bir gün
önceden zemini sulayacaksınız ve ertesi gün işe başlayacaksınız. Zemindeki
durum taş kullanılacaksa böyle. Yazın gelmesi ile üstteki sıkışmış toprak
iyicene kuruyacak ve bir daha ıslanmadığı için gayet sağlıklı olacaktır.
Geleneksel yurt zeminleri yağış alan bölgelerde böyle yapılmaktadır. Eğer daha
kurak bir yerde yaşıyorsanız su taşkınlarının olmayacağından emin olduğunuz bir
alana direk yurdunuzu kurmaya başlayabilirsiniz. Ben tavsiye etmiyorum. Anadolu bozkırdan
şimdilik daha fazla yağış almaktadır. Yurtların en büyük sorunları da bu
yağıştır zaten. Öyle tek kat keçe ile yurt yaparsanız başınıza dert alma
ihtimaliniz çok yüksektir. Ahşap zeminler ise metal bacaklar ve iskelet üzerine
kurularak yerden yükseltilebilir. Metal kullanmak istemezseniz bacakları ve
iskeleti ahşap ta yapabilirsiniz. Burada zemine çakılacak bacaklar metal ise bir
peynir tenekesi hacminde toprağa çukur kazılmalı ve taş beton karışımı ile
metal bacaklar bu çukurlara gömülmeli. Gömmek istemiyorsanız beton ayakkabının
yüzey alanını genişleterek toprağa batmamasına çalışmalısınız. Bacaklar ahşap
olacak ise toprak ile buluştukları yer yine de metal olmalıdır. Uçları yakılmış
meşe kazıklar beş yıl gibi bir süre sonra güçlerini kaybetmeye başlarlar. İlle
de yapacaksanız ya reçinesi bol ve özlü çamlar yada özlü meşe kazıklar
kullanarak atık yağ ile bu kazıklara iyi bir banyo yaptırmanız gerekir. Yerden
yükseltilmiş zeminler altları boş olduğunda yani metal ve ahşap iskeleler
kullanıldığında ısı yalıtımı sorunları ortaya çıkarırlar. Altlarından sürekli
devam eden hava akımı malzemeler için sağlıklı olsa da yapının tüm ısısını
dışarıya alıp götürür. Yapay yalıtım kalıtım katmanları ise genellikle bina
mantolamalarında olduğu gibi nefes almayan malzemelerden imal edilirler. Ahşap
ve metal nefes almayan bir malzeme ile buluştuğunda çok hızlı küf, mantar ve
dolayısı ile çürüme yaparlar. Bu konu sonrada çözebileceğiniz bir konu
değildir. Planlamayı baştan yapmanız gerekir. Bir çözüm olarak zeminin etrafı
taşlar ile örülebilir, toprak ve taş malzeme ile yığma geçirimsiz rüzgar
engelleri inşa edilebilir. Böyle bir durum da bile üzerine bastığınız zemini
sağlam yapmanız gerekir çünkü sizin için sevimsiz olsa bile haşerat ve diğer
doğa canlıları için nemli, karanlık ve serin bir yuva yapmış olursunuz. Belki
bir kaç kat ahşap kaplama malzemesi ile bu sorun bertaraf edilebilir. Başka bir
çözüm ise zemini müdahale edebileceğiniz kadar yüksek yapmaktır. En az
50cm.’lik bir yükseklikte inşa edeceğiniz bir zemin yer bahar döneminde
temizlenebilir, kireç, kükürt gibi doğal kovucular ile haşerattan
arındırılabilir. Ahşap zemin yapmayı düşünüyorsanız kesinlikle saz ve benzeri
malzemeleri zeminin içine hapsederek bir yapı inşa etmemeniz gerekiyor. Alttan
ve üstten kapatılmış içi saz veya başka bir malzeme ile doldurulmuş yapı
elemanlarına müdahale edemezsiniz. İçerisi börtü böcek dolabilir. Hasırı bir
kilim gibi üste döşemelisiniz, halılar ve kilimler ile daha sonra istediğiniz
kadar katman oluşturabilirsiniz. Bir
inşanın en önemli parçası zeminleridir. Hatta en pahalı kısımları da bunlardır.
Yapılarda ki en zor görevi üstlenirler, genellikle kimsenin gözü zeminleri
görmez, rutubet, su baskınları, soğuklar, böcekler ve diğer sevimsiz sorunlar
ile tek başlarına yarısı toprağın altında yarısı üstünde uğraşır durur
zavallılar. Tüm kurgu zeminlerin üstünde olduğundan sonradan müdahaleleri çok zordur.
Yoğun yağışlı bölgelerde veya su baskını ihtimali olan arazilerde yağmur
hendekleri ve zemin su tahliye boruları ile işinizi garantiye almanız hayırlı
olur. İnşa edeceğiniz yurdun ne kadar büyük olduğunun hiç bir önemi yoktur
zeminler değişmez, boyutları küçüldükçe imal süreleri kısalır o kadar. Bu arada
arazide yaşamayı planlıyorsanız bence en azından bir çadır büyüklüğünde yurdu
arkadaşlarınızla kendi başınıza imal etmekten keyif alabiliyor olmalısınız.
Hayvancılık, veya diğer uğraşılar, hatta kışlık odun kesimi bile yurt
yapımından daha zorlu rutinlerdir. Yaptığınız yurdun içinde yaşamanız
gerekmiyor, yurtlar çok iyi birer depo, hayvan barınağı, atölye ve diğer
yararlı yapılar için ideal çadırlardır. Zemin konusu muhtemelen bu kadar.
Yapacak olanlar karşılaştıkları sorunları benimle paylaşabilirler.
Devamı inşallah haftaya...
17/12/2016 tarihinde Yeşil Gazete Haftasonu
ekinde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder